Aşan Andiç Yeni Lomography Petzval Sanat Lensini Test Ediyor

Fotoğrafçı, senaryo yazarı ve film yönetmeni Aşan Andiç, Yeni Petzval Lens’e sahip olduğundan beri en sık onunla çekim yaptığını ve bu lens ile çekilen fotoğrafların özel olduğunu söylüyor. Andiç’in, bizimle paylaştığı güzel fotoğraflarını ve deneyimlerini merak ediyorsan okumaya devam et!

İsim: Aşan Andiç
Lokasyon: İzmir
Fotoğraf Makinesi: Canon 7D Mark II

Bize biraz kendinden ve fotoğrafçılığa nasıl başladığından bahseder misin?

Orta okul yıllarımda, yaz tatillerinde İzmir’in meşhur fotoğrafçısı Aknur Foto’da çıraklık yapıyordum. O zamanlar bunu meslek edineceğimi bilmiyordum tabii ki. Çoğunlukla kompakt ve tek kullanımlık makineler satılıyordu. Film takıp çıkarmayı, kopmuş makara onarmayı orada öğrendim. Ama asıl okul gibi olan baskı makinesiydi diyebilirim. 24 dakikada baskı veriyorduk. 90’ların modası oydu. O makinede baskı yaparken, insan hem çok fotoğraf görüyor, hem de renk/parlaklık öğreniyor. "Bir deneme baskısı alıp, gerisini oradan basabilmen gerekir” derdi Levent Amca (AKNUR) her zaman. Fark etmeden okuluna gitmişiz meğer! Işık balıkçılığı gibidir fotoğraf. Bu benim sevdam.
Ben fotoğrafçılık mezunu değilim. Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü’ne 1999 yılında girdim ve 2006’da mezun oldum. Benim ilgilendiğim bir dal değildi, hiçbir zaman da olmadı sanırım. Neredeyse hayatım boyunca sahne sanatları ile uğraştım, üniversitede de Fen Fakültesi Tiyatro topluluğunu kurdum. Okul bitince bir fabrikada Biyokimya ile ilgili bir işe girdim . Sıkıntıdan ölecektim neredeyse. Ailem burada devreye girdi. Hayatta mutsuz olmaya gerek yok dediler. O zaman fark ettim ki “Hayatta önemli olan, insanın sevdiği işi yapması!” Ama sahne sanatçısı olmak da değildi istediğim. Elimde ne var ne yoksa toparladım, bir portfolyo oluşturdum. Avustralya Melbourne de RMIT’ye Sinema Yönetmenliği için master derecesine başvurdum. O sene kabul edilen 5 kişiden 1’i bendim. Oradan döndüğümden beri, hayatımı senaryo yazarı, film yönetmeni ve fotoğrafçı olarak kazanıyorum.

İlk çektiğin fotoğraf neydi, hatırlıyor musun?

İlk çektiğim fotoğrafı hatırlamıyorum maalesef. Ama size, bu işi meslek edinmeme yol açan fotoğrafı anlatabilirim. Üniversite yıllarında arkadaşımın bir kimya projesi vardı. Sunumu için fotoğraf gerekiyordu. Ben de, ben yaparım demiştim. O zaman Canon AE-1 vardı elimde. O gün 3 makara film doldurdum. Vizörün arkasında kendimi kaybederim çekim yaparken. Oradan bakarken ben aranızda değilim, buna emin olabilirsiniz. Hatta ben çekim yaparken konuşanları bile terslerim. O duygu, bana asıl yapmak istediğim şeyin ne olduğunu anlattı diyebilirim. O fotoğraflar kaybolup gitti. Ama o gün, çok güzel detay fotoğrafları çıkarmıştım. Hala en sevdiğim tür makro veya detay çalışmaları diyebilirim. Zaten Petzval Lens ile çektiğim toblerone ve Ipod fotoğrafı da bunların örneği.

Bizim için Yeni Petzval Lens’i denedin. Onu ilk gördüğünde tepkin ne oldu?

Lomography ile eşim sayesinde tanıştım. 120 film ile daha önce vesikalık çekmiştim. Eşim lo-fi efektine merak saldı. Kendisi moda tasarımcısıdır. Bir fotoğraf çekimi için okullarına gittiğimde tanışmıştık hatta. Ona bir Diana F+ aldık. Hayyam pasajından bayat 120 film alıp, bir iki makara doldurduk. Çok keyifli bir fotoğraf makinesi. Bir süre sonra, Lomography’nin sitesinde, Petzval Lens’in tanıtım videolarını gördük. Ben ilk görüşte aşık oldum Petzval Lens’e! Zaten hep manuel lensleri adaptörler ile kullanırım. Tam bana göre bir lensti. Ne yapıp edip bunu almalıyım demiştim kendi kendime. Hatta bokeh efektini nasıl yapılacağını, lensi ilk gördüğümde anlamıştım. Kullanmanın zor olacağını biliyordum, o yüzden lens bana hiç kötü sürpriz yapmadı. Netlik algısı diğer lenslerden çok farklı. Ama tabii ki ısrarcı olup ustalaşmak lazım. Daha lenste tam ustalaştığımı söyleyemesem de, size yolladığım fotoğraflardan memnunum. Tabii ki, bir 6 ay sonra asıl fotoğraflarını çekecek sarı kız.

Yeni Petzval Lens ile çekim yapmak nasıldı? Onda en çok neyi sevdin?

Aslında çok zor bir lens… Ama 1-2 çekimden sonra eli alışıyor insanın. Çekimlerde hemen farkını ortaya koyuyor. Alışık olduğum, ara sıra fotoğraf çektiğim bir iki yer var. Oralarda bu lens ile gezince farkını anladım diyebilirim. Çünkü her şeyi kendince farklı gösteriyor. Size vizörün arkasından çok güzel bir bakış açısı sağlıyor, 85mm muhteşem bir kadraj. Lensin alan derinliği algısına hayran kaldım. Santim santim gezebiliyorsun kadrajın içinde. En keyifli yanı da lensin ışık geçirgenliği. Işığı yumuşacık alıyor ve her damlasını kaydediciye aktarıyor. Ve tabii ki bu özel ışık yolunun getirdiği bokeh efekti! Üzerinde biraz düşünülmüş, stüdyo çekimlerinde alınan sonuçları sitenizde izliyoruz zaten. Kontrollü ortamlarda daha iyi sonuçlar üretiyor kesinlikle, ama elinize alıp sokağa çıktığınızda yeni arkadaşlar ediniyorsunuz. Bir güzel yanı da bu oldu Petzval’in. Gören herkes gelip soruyor. Bir tane olumsuz yanı var, netlik ayarının tur sayısı 1. Bu yetersiz kalıyor diyebilirim, aynı mesafeyi en az 2 tur döndürme ile gezebilsek daha kolay çalışılır.
Ama onda en çok alan derinliğini sevdim. Net olan ve net olmayan müthiş bir keskinlikle ayrılıyor. Manuel lenslerim arasında bir Chinon 135 mm var. Severim kendisini ama şimdi Petzval’i fotoğraf makineme daha sık takarken buluyorum kendimi. Arabayla bir yerde durup, şuranın fotoğrafını çekeyim dediğimde, elim genelde ilk Petzval Lens’e gidiyor. Çünkü özel oluyor fotoğrafları.

Çektiklerin arasında en çok hangi fotoğrafı sevdin? Neden?

En sevdiğim eşimin (Ecrin Ece Andiç) hafif bulanık olan gözleri kapalı fotoğrafı. Fotoğrafın dokusu ile konusunun yüz ifadesi çok güzel bir kompozisyon yaratıyor çünkü. O mutlu baş dönmesi ve bununla paralel olarak fotoğrafın hafif bulanık çıkmış olması. Aynı kadrajın neti de var aslında ama bu bütünlüğe hayran kaldık ikimiz de.

Fotoğraf çekerken başına gelen ilginç bir anı var mı?

Fotoğraf çekerken başıma gelen çok anı var. Ben genellikle fotoğraf makinesinin arkasında yaşadığım için, zaten hemen her şey fotoğraf çekerken başıma geliyor. Ama en önemlisi, eşimle tanışmamdı diyebilirim. Eşim o zaman, İzmir Ekonomi Üniversitesinde Moda Tasarım Bölümü’nde öğrenciydi. Bir etkinlik için köstüm yapmışlardı ve sunumun olacağı sürecin fotoğraf video işlerini ben yapıyordum. Provalar sırasında oturduğu büro sandalyesini tutup azıcık gezdirdim salonun içinde. “Evleneceğim adam bu” demiş kendi kendine. 2 buçuk yıldır evliyiz ve Defne adında 18 aylık bir kızımız var. Kaydıraklı fotoğrafta ve oyuncak helikopterin içinde kendisini görebilirsiniz.

Yeni Petzval Lens’i ilk olarak kullanacak olanlara neler önerirsin?

Yeni alanların en çok sıkıntı yaşayacakları konu netlik olacaktır. Özellikle daha önce manuel lens kullanmamışlarsa! Ben, koşan bir kişinin videosunu bu tarz lensler ile çekerken, netlik takibini manuel yapabilecek kadar alışkınım, ben bile oldukça zorlandım.
Ama bunu aşmanın çok basit bir yolu var. Yaklaşık netliği oturtup, belinizden ileri geri minik oynamalarla tam netliği sağlayabiliyorsunuz. Bu hareketi kullanmak Petzval Lens ile iyi sonuç almanın anahtarı diyebilirim. Bir de minik ayarlar için ileri geri yaparken, seri şekilde en az 3 kare basmak sonuçları garantiliyor.

Yeni projelerin var mı?

Var. Şubat ayında kısa film yapıyor olacağım. Filmin tamamını Petzval Lens ile çekmeyi düşünüyorum. Dar kadrajlı bir film olmayacak üstelik. Bunu gidermek için ilginç bir iki fikrim var. Filmi burada da yayınlayacağım.

Güzel fotoğrafların ve keyifli röportaj için teşekkür ederiz Aşan!

Aşan Andiç hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve diğer işlerini görmek için, Blogspot sayfasını ziyaret edebilir, onu Facebook ya da Twitter'dan takip edebilirsin.

written by merveengin on 2015-01-09 #people #istanbul #bokeh #lomography #lomoamigo #petzval #asan-andic